Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
onikiparmak bağırsağı
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Mideden sonra gelen ince bağırsak bölümü


onikitelli
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Tambura cinsinden, on iki teli olan bir halk çalgısı


Telaffuz : o'nikitelli

oniks
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balgam taşı


Lisan : Fransızca onyx

onkoloji
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Urları inceleyen tıp dalı


Lisan : Fransızca oncologie

Telaffuz : l ince okunur

onkolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Onkoloji ile ilgili


Lisan : Fransızca oncologique

Telaffuz : l ince okunur

onlar
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ikinci basamak


onlar
Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , O şahıs zamirinin çokluk biçimi


onlarca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, çok sayıda olan

Örnek:

1. Yüzlerce ilaç, onlarca yöntem hep bunu amaçlamıştı.

1. Yüzlerce ilaç, onlarca yöntem hep bunu amaçlamıştı.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (onla'rca) Onlara göre, onların düşüncesince


onlardan
Anlamı:

1. karşı taraftan olan (kimse)


onlarınki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Onların olan, onlarla ilgili olan


onlarsız
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Onlar olmaksızın


önlem
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir

Örnek:

1. Fakat anladığına göre, bu önlemlerin hepsi de yetersiz kalmıştı.

1. Fakat anladığına göre, bu önlemlerin hepsi de yetersiz kalmıştı.


önlem almak
Anlamı:

1. kötü ve yanlış bir durumun ortaya çıkmasına engel olmak amacıyla hazırlık yapmak ve bu amacı gerçekleştirmek için birtakım çarelere başvurmak, tedbir almak

Örnek:

1. Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!

1. Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!


önleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önlemek işi

Örnek:

1. Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur.

1. Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur.


önlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak

Örnek:

1. Bir yerden kokusu çıkarsa baban vasıtasıyla önlemek isteyecekler.

1. Bir yerden kokusu çıkarsa baban vasıtasıyla önlemek isteyecekler.

2. Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek

Örnek:

1. Yakın felaketi önlemek için esaslı tedbir almak güçtür.

1. Yakın felaketi önlemek için esaslı tedbir almak güçtür.


önleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önlenme işi


önlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önlenmek işi


önlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Önleme işi yapılmak

Örnek:

1. Yangın önlendi. Salgın önlendi.

1. Yangın önlendi. Salgın önlendi.


önleyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önleyebilmek işi


önleyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Önleme ihtimali veya imkânı bulunmak


önleyici vuruş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dış politikada taraflardan birinin saldırısını önlemek amacıyla önceden müdahalede bulunma


önleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önleme işi


onlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan

2. isim , isim , isim , isim , İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul

Örnek:

1. Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir.

1. Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir.


onluk

İlgili Kelimeler:

onluk bozma

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , On birimden, on parçadan oluşan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , On üzerinden tam not alan

Örnek:

1. Onluk bir öğrenci.

1. Onluk bir öğrenci.

3. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

Örnek:

1. Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu.

1. Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu.


önlük

İlgili Kelimeler:

iş önlüğü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir iş genellikle de yemek yaparken giysi kirlenmesin diye giyilen, boyundan askılı ve bele bağlanan örtü, iş önlüğü

Örnek:

1. Önünde önlük bağlı, kırk yaşlarında kadar bir kadın geldi.

1. Önünde önlük bağlı, kırk yaşlarında kadar bir kadın geldi.

2. Laboratuvar, tezgâh vb. yerlerde çalışırken giysinin kirlenmemesi için giyilen, gömlek tarzında olup etek boyu uzun olan, genellikle beyaz renkte giysi

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , İlköğretim öğrencilerinin giydiği bir örnek giysi

4. Küçük çocuklara yemek yedirirken üstlerini korumak için boyunlarına bağlanan örtü